40 HADİS-İ ŞERİF
Resulullah'dan (SAV) Ali'ye (RA) vasiyetler
Allah dostları tarafından sağlam kaynaklara dayanılarak
700.000 (yediyüz bin) civarında hadis -i şerif
toplanmıstır. 700.000 hadis-i serif icerisinden de bu
Hadis-i Erbain (40 Hadis) secilmistir. Secilen bu Kudsi
Hadisler, Sadrettin-i Konevi Hazretleri tarafından 1350
yılında açıklanarak yazilmis ve Selcukiler ve
Osmanlilar zamaninda da çoğaltılıp dağıtılmıştır.
Malatya beyi oglu Sadreddin-i Konevi , Muyiddini
Arabi'nin uvey ogludur. Mehmet Akif Ersoy - Allah
Rahmet eylesin- 1924-1936 yillari arasinda Misir'da
bulundugu sirada, Cami'ul Ezher'de "Hadis-i Erbain'i"
gormus. Arapca yazili olarak getirmistir. Turkiye'de de
Diyanet isleri Baskanligi kanaliyla Turkce olarak
bastirilip dagitilmasina vesile olmustur. 1996 yilinda da
Ahmed Kayhan Hazretleri ve arkadaslari tarafindan
yeniden kaleme alinmis olup , bastirilarak bedelsiz
olarak dagitilmistir. 1999 yilinda ise Medineli Ahmed t.
tarafindan internete aktarilmistir. Cenab-i Allah (C.C.)
cumlemizi, zahir batin butun Ummet-i Muhammed'i
(S.A.V.) , Kur'an-i Azimussan'nin Sefaat-i
Muhammediye'sine nail eylesin. Amin.
40 HADİS
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; "Merhametli olanlar... Bunlara Rahman
olan Allah merhamet eyler. Yerde olanlara merhamet
ediniz ki, göktekiler de size merhamet ederler. "
AÇIKLAMASI: " Her kim, şefkat ve merhamet
vasıflarına bürünürse, Yüce Rabbın Rahmetini
kazanmış sayılır. Yavaş yavaş ondan gelen Rahmet
nesimi (latif rüzgar) önce ruhunu sarar; sonra derece
derece bütün dış yapısını kaplar. Ama dış temiz
olunca!... Ama Şer'i hükümler onda kusursuz tatbik
edilince. Aksi halde, gelmiş olsa dahi, kaçar
gider.Allahulâlem"
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; " Allahu Teala Hazretleri her yüzyılın
başında bu dini ikame edecek birini baas eder."
AÇIKLAMASI: "Her yüz sen başında bir müceddid
gelir. Esasta değil teferuatta önemsiz değil, önemli
değişikliker yapar. Asrın icabına göre bazı ahkâm
çıkarır. Muannidlere (inatçılara) cevap verir. Açıklaması
kendi zamanına kalan bazı meseleleri açıklar. Bu
vazifeyi yapan aynı zamanda Kutup'tur (Kubt'a Gavs da
denir). Allahulâlem."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; " Salacağınız bir ip, sizi mutlaka
Allah'a ulaştırır."
AÇIKLAMASI: "Düşün O'ndan gayri tek varlık yoktur...
Abadan'dan öte bir karye (şehir) yoktur. Allahulâlem"
Resullullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; " Her kim Allah için olursa... Allah onun
için olur."
AÇIKLAMASI: "Bir kul benliğiden fena bulur (geçer),
anını zamanını bir yana atar; varlığını mevhum (kuruntu
ürünü) nefsine izafe etmekten vazgeçerse, Hak Tealâ
ona kayısız şartsız tecelli eder... Bir başka mana
daha: Her kim fiiler, sıfat ve zat yönüyle fenafillah
(dünyayı kalbden tekedip tamamen Allah'a C.C.
yönelmek) mertebesine ererse, onun mazharında
(ortaya çıkma ve görünme yeri) İsm-i Azanm zuhur
eder zat, sıfat ve esma , efal (fiiler) olarak-.Allahulâlem."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; " Yüceliğine yüce, mübarekliğine
mübarek Allah dünya semasına nüzul tecellisi eyler ve
buyurur: Yok mu tebe eden?... Ki, onun tevbesini
kabul edeyim. Hani duacı?... Ki ,onun duasına icabet
edeyim."
AÇIKLAMASI: "Bu Hadis'e şu Ayeti kerime ile işaret
edildi; "ŞU DA MUHAKKAK Kİ BEN, TEVBE EDEN,
İNANAN VE YARARLI İŞ YAPAN, SONRA
(BÖYLECE) DOĞRU YOLDA GİDEN KİMSEYİ
BAĞIŞLARIM." (TA-HA Suresi, Ayet 82) Bu
manalardan Allah'u Teala'ya kavuşmayı ANLA... ve
bereket bul. Allahulâlem."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; " O mü'min ki insanların arasına girer
ve onların eziyetlerine sabreder; bu, o müminden
hayırlıdır ki, insanlar arasına giremez ve eziyetlerine
sabredemez..."
AÇIKLAMASI: "Belirtilen manalardan biride şudur; Tam
ve Kâmil insanın manaya talib olan müslümanların
arasına girmesi, yalnız kalıp onlara karışmamasından
hayırlıdır. (Halk arasına karışmamak, daha ziyade,
meczup vasfını haiz saliklere has bir haldir. Ama bu
meczup salik de, kendisinden hiç bir şey hasıl
olmayan salikten hayırlıdır. Yine, kendisinde hiç bir
zuhurat olmayan, meczubdan, fazilet itibari ile daha
değerlidir). Allahulâlem. "
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; " Şayet Hakkı tam manası ile
bilseydiniz; su üzerinde yürürdünüz, dağlar sizinle
kayardı..."
AÇIKLAMASI: "Eğer Hak'kın varlığında fani olup,
O'nunla beka bulsaydınız, elbette herşeye karşı bir
tasarruf sahibi olurdunuz... Özellikle icat ve yok etme
babında. Ama her ülkede; Âfakta ve enfüste. (Yani
hem batını alemde hem de zahiri alemde). Allahulâlem. "
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; "Hemen herkes dünyadan susuz çıkar,
Ancak 'Rahman, Rahim Allah adı ile' diyenler hariç."
AÇIKLAMASI: "Her noksan olan, kemal derecesine
yönelmek zorundadır. Ta ki O'nu bile. Şayet O'nu
bilmiyorsa hakiki kemali bulamaz. Meğer ki bütün
esma ve sıfatlara tahakkuk etmiş ola. Ama hem celal
tarafındaki sıfatları ile hemde cemal tarafındaki sıfatları
ile. Allahulâlem."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; " Eğer Ademoğlunun iki dere dolusu
altını olsa üçüncüsünü arzular. Ademoğlunun
boşluğunu ancak toprak doldurur."
AÇIKLAMASI: "Bir kalp için iki vadi olsa... İş bu iki
vadi, ruhun ve nefsin vadileridir. Ve bunlar leduni ilmlerin
altını ile dolsa mutlaka üçüncü bir vadininde dolmasını
ister. Çünki onun istidadı vardır: Özellikle İlahi feyz
kabul etme babında;bir de... evet bir de feyz veren zatta
hakikatı bulması babında; bir de... evet bir de verilen
feyzle hakikate kavuşmak üzerine. (burada bilhassa ,
Ademoğlunun gözünü dolduran şeyin toprak olarak
anlatılmasından murad, zül haline varn bir fena halini
bulmaktır. Özellikle burada fani bir varlığın izzet
bucundan zillet enginine düşmesineişaret vardır.
Buraya kadar anlatılan manaları şu Ayeti Kerimenin
özlü manasına bağlamak icab eder; "HARAM HELÂL
DEMEDEN MİRASI YİYORSUNUZ, MALI AŞIRI
BİÇİMDE SEVİYORSUNUZ" (Fecr Suresi, Ayet 19-
20). Allahulâlem."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; " Allahu Teala bir kulu severse, onu
çeşitli denemelere tabi tutar."
AÇIKLAMASI: " Yani iptilaya uğratır. Kul o iptilalara
sabrettiği takdirde ona üstünlük vererek sever. Şayet
şükür yoluna girerse bu sefer onu Zatına seçer. Bu
Hadis-i Şerifle anlatılması istenen mana şudur; Allahu
Teala bir kulu severse onu fena hali denemelerine
sokar. Bundan sonra fenadan da fena haline geçirir.
Daha sonra fena halinide kaldırır beka makamına
vardırır. İş bu manaya şu Ayeti Kerime ile işaret
edilmektedir: " ALLAH MÜMİNLERDEN, MALLARINI
VE CANLARINI, KENDİLERİNE (VERİLECEK)
CENNET KARŞILIĞINDA SATIN ALMIŞTIR." (Tevbe
Suresi, Ayet111). Allahulâlem."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; " Su hacmi iki kulleyi (büyük küpü)
aşınca artık pislik taşımaz..."
AÇIKLAMASI: "Bir irfan sahibi, zata has olan şehadet
makamına yerleşirse, gerek esma gerekse sıfatların
müşahadesi ona perde olmaz. İş bu manaya şu Ayeti
Kerime ile işaret edilmektedir: "YİNE ONLAR....
KÖTÜLÜĞÜ İYİLİKLE SAVAN KİMSELERDİR" (Ra'd
Suresi, Ayet 22). Yani, yapılan iyilikle kir darlığını def
ederler. Allahulâlem."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; " Allahu Teala Ademi kendi sureti
üzerine yarattı."
AÇIKLAMASI: "Allhu Teala Adem'i , yani insan
suretinizatına bir ayna kılsı. Sıfatlarına da mazhar,
fiillerinede tecelligah... Ta ki onda zuhura gele. İş bu
manaya şu Ayeti Kerime ile işaret edilmektedir:
"HATIRLA Kİ RABBİN MELEKLERE; BEN
YERYÜZÜNDE BİR HALİFE YARATACAĞIM,
DEDİ...." (Bakara Suresi, Ayet 30). Azim olan Allah
daima doğruyu anlatır, söyler. Allahulâlem."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen şöyle anlatıyor; " İhlas, sırrımdan bir
sırdır. Onu kullarımdan sevdiğimin kalbine bir vedia
olarak bıraktım..."
AÇIKLAMASI: "
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu;" Allahu Teala şöyle buyurdu; 'o kimse
ki kazama rıza göstermez, nimetlerşmede şükretmez,
artık varsın benden başka bir Rabb arasın..."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Allahu Teala'dan naklen anlatıyor; " Allahu Teala şöyle
buyurdu; ' Ey ademoğlu hasta oldum, ziyaretime
gelmedin.' Ademoğlu sordu; 'Ya Rabbi sen alemlerin
Rabbisin... Seni nasıl ziyaret edeyim?' Allahu Teala
buyurdu; 'Bilmiyor musun? Falan kulum hasta oldu...
Ama sen onu ziyaret etmedin. Eğer onu ziyaret
etseydin Beni yanında bulacaktın'... Allahu Teala
devamla buyurdu; ' Ey Ademoğlu, senden yemekle
doyurulmamı istedim, ama sen Beni doyurmadın'.
Ademoğlu sordu; 'Yarabbi seni yemekle nasıl
doyurayım? Sen alemlerin Rabbisin'. Allahu Teala
anlattı; 'Falan kulum senden yemek istedi. Ama ona
yedirmedin. Bilemedin mi? Ona yedirseydin Beni
yanında bulacaktın'. Allahu Teala devamla buyurdu; ' Ey
Ademoğlu, senden su istedim, ama vermedin'.
Ademoğlu sordu; 'Ya Rabbi sana nasıl su vereyim?
Sen Alemlerin Rabbisin'. Allahu Teala anlattı; 'Falan
kulum senden su istedi, vermedin. Ona su verseydin
Beni yanında bulacaktın... Bunu da mı anlayamadın?"
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "İsmi aziz ve celil
olanYüce Allah şöyle buyurdu; 'Kulum bana kavuşmayı
severse, Ben de ona kavuşmayı severim... Ama Bana
kavuşmayı sevmeyince Ben de ona kavuşmayı
sevmem."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle
buyurdu; 'Ben, uğrumda kalbleri kırık olanların
yanındayım..."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle
buyurdu; ' Kıyamet günü şu üç zümrenin hasmıyım;
'Bir kimse ki; Kendisine ihsan ettim, ama o zulmetti...
Bir kimse ki; Bir hürü sattı parasını da yedi... Bir
kimse ki; İşçi tuttu. Ondan istifade etti. Ama ücretini
ödemedi."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle
buyurdu; 'Herkim benim veli kuluma düşman olursa
Bana harp açmış olur."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle
buyurdu; 'Ben kulumun zannına göreyim... O halde,
Benim için hayır zannında bulunsun ve Ben Beni andığı
zaman kulumun yanındayım."
Resullullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle
buyurdu; 'Tam ihlasla; Allah'tan başka ilah yoktur,
şehadetini yapanlar olmasaydı Cehennemi dünya
ehline musallat ederdim. Eğer Bana ibadet edenler
olmasaydı Bana asi gelenlere bir anlık dahi mühlet
vermezdim."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle
buyurdu; 'Ey Ademoğlu, seni kendim için yarattım.
Eşyayı da senin için yarattım. O halde kendim için
yarattığımmı senin için yarattığımın ayarına düşürme."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle
buyurdu; 'Bir kimse Beni kendi kendine anarsa, Ben
de onu zatımda anarım... Yine bir kimse beni bir
cemaat içinde anarsa, Ben de onu o cemaatten daha
hayırlı bir cemaat içinde anarım..."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle
buyurdu; 'Ey Adem oğlu senin için yaptığım taksime
razı olursan kalbini ve bedenini rahata kavuştururum...
Sevimli bir kul olmakla kısmetin sana gelir. Şayet
senin için yaptığım taksime razı olmazsan dünyayı
sana musallat ederim... Ve sen bir vahşet içinde,
yabanda tepinip durursun. Sonra izzetim ve Celalin
hakkı için o dünyalıktan ancak kısmet ettiğime nail
olursun... Sen de kötü bir kul olarak."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle
buyurdu; 'Ben bir gizli hazine idim, bilinmemi istedim.
Halkı yarattım, nimetlerimi onlara sevdirdim. Böylece
beni bildiler."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle
buyurdu; 'Beni ne yerim aldı, ne de semam... lakin
Beni Mümin, Taki, Vera hali sahibi kulumun kalbi
aldı..."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle
buyurdu; 'Beni bilen talep eder... Beni talep eden
bulur... Beni bulan sever... Beni seveni öldürürüm... Bir
kimseyi öldürürsem diyeti bana düşer... Bir kimsenin
diyeti bana düşünce onun diyeti bizat ben olurum."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Allahu Teala'dan naklen anlatıyor; " Allahu Teala şöyle
buyurdu; 'Yaklaşanlar, kendilerine farz kıldığım
ibadetlerin edasında olduğu kadar hiç bir şeyde
yaklaşamazlar...Gerçekten bir kul Bana nafilelerle de
yaklaşır. Böylece Bana yaklaşanı severim. Sevince de
kulağı olurum, eli olurum. Böyle ki oldum, Benimle işitir...
Benimle görür... Benimle konuşur... Benimle
tutar... Benimle yürür."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle
buyurdu; 'Bir kimse Bana bir karış yaklaşırsa Ben ona
bir arşın yaklaşırım. Bir kimse Bana bir arşın
yaklaşırsa Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Bir kimse
Bana yürüyerek gelirse Ben ona koşarak giderim."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurur; "Misafire ikram ediniz isterse. İsterse
Kafir olsun."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurur;"Şam Yüce Allah'ın yer hazinelerinden
bir hazinesidir. Kullarını orada saklar."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurur;"Allah'ın nehri geldiği zaman İsa'nın nehri
batıl olur..."
Bir gün Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Efendimize şöyle soruldu; "Allah'u Teala yeri ve
semayı yaratmadan önce neredeydi? Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz bu soruyu
şöyle cevaplandırdı: 'Rabbımız bir Amâ'da idi'..."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; "Mümin, Allah-u Teala'nın nimetlerine bir
konuktur."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; "Dünya sevgisi her hatanın başıdır."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; "Sefere çıkınız; sıhhate erer, ganimet
bulursunuz..."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; "Ziyaretin hayırlısı, ziyaret edilenin yok
olmasıdır..."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; "Kulun Rabbına en yakın olduğu anı
secde anıdır."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; "İşlerde şaşırırsanız kabirler ehlinden
yardım isteyiniz."
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
şöyle buyurdu; "Bir kimse Allahu Teala katındaki
menzilesini bilmek istiyorsa Yüce Allah'ın kendi
yanındaki menzilesini ögrensin. Çünkü Allah'u Teala
kula vereceği dereceyi kulun kendi nefsinde onun için
verdiği derece üzerinden tayin eder..."