Osmanlı Devletinin Kuruluşu

 

Osmanlı Devleti’nin kuruluşu sırasında 
Anadolu, Bizans ve Balkanlar’ın durumu;

 

Anadolu’yu fethederek burada  ilk Türk 
devletini kurmuş olan Selçuklular 1243 yılında 
Kösedağ’da Moğollar karşısında yenildikten sonra 
Anadolu’nun siyasi durumu değişmeye başladı.

 

Bu tarihten sonra Anadolu Selçuklu Devleti 
şeklen mevcut olmakla beraber, asıl yönetim 
Anadolu’yu istila eden Moğolların eline geçti. 
Ancak Moğolların buradaki baskısı daha çok orta 
ve doğu Anadolu’da kendini gösteriyordu. Bu 
bakımdan buralarda yaşayan Türkmenlerin büyük 
bir kısmı, Moğol baskısının olmadığı batı uç 
(serhad) bölgelerine akın etmeye başladılar. 
Selçukluların bu sınır bölgeleri, Moğol baskısından 
kaçıp Anadolu’ya gelen Türkmenler için bir sığınak 
yeri oldu. Bu bölgelere gelen Türkmen gruplar 
Bizans sınırlarında fetihler yapmaya başladılar.

 

Nihayet XIII. yüzyıl sonlarında doğru Moğol 
baskısının zayıflaması Anadolu’da yeni bir dönemin 
başlamasına sebep oldu. Uç ve sınırlarda 
yetiştirilmiş olan Türkmen beyleri yavaş yavaş 
Anadolu Selçuklu Devleti ile olan bağlarını 
koparmaya ve nüfuzları altındaki bölgelerde 
bağımsız hareket etmeye başladı.

 

“Beylikler Dönemi/Tavâif-i Mülûk” dediğimiz 
bu devrede anadolu’nun siyasi hakimiyeti bu 
Türkmen beyliklerinin eline geçti. İşte Osmanlı 
Devleti de XIII. yüzyılın ikinci yarısında kurulmuş 
olan bu Türk beyliklerinden birisidir. Anadolu’da 
kurulan bu beylikler arasında, bilhassa 
Karamanoğulları ile Germiyanoğulları büyük bir 
nüfuza sahipti. Böyle olmakla birlikte, yeni bir siyasi 
gelişme için en elverişli bölge Osmanlıların 
bulunduğu Söğüt ve çevresidir.

 

Osmanlı Beyliği’nin kurulduğu sırada Bizans 
İmparatorluğu’nun siyasi ve ekonomik durumuna 
gelince; Ortaçağ’ın en güçlü devletlerinden birisi 
olan Bizans artık gerileme dönemine girmişti. 1071 
yılında yapılan Malazgirt savaşından sonra 
Bizanslılar Anadolu’yu yavaş yavaş kaybetmeye 
başlamışlardı. Gerçi Bizanslılar bu savaştan sonra  
Türkleri Anadolu’dan atmak için bir kaç kez daha 
Türklerle karşılaşmışlarsa da, başarılı 
olamamışlardır. Sultan II. Kılıç Arslan’ın 1176 
yılında Bizanslılara karşı kazanmış olduğu 

Miryakefalon savaşı ile Anadolu’nun  Türk 
vatanı olduğu bir kez daha bütün dünyaya duyurulmuştu.

 

Türklerin Anadolu’daki bu başarılı 
sonucunda Avrupa’dan gelen Haçlı orduları da 
Bizans Devleti için pek faydalı olmamıştı.